4 Ağustos 2019 Pazar

Redkili Simalardan Eme Topalê (H. Ömer Şark)

Redki aşiretinin Iğdır'da çok tanınan merhum büyüklerinden Hacı Ömer Şark, ömrü boyunca hem ticari zekası ve hemde akrabacılığı ile örnek bir insan olmuştur. Ömrü boyunca Redki kimliğini öne çıkaran, Redkanlı akrabalarını hep takip eden Hacı Ömer Şark hakkında bir yazı yazmak boynumuzun borcu oldu.


1901 ile 1903 yılları arasında Rewan'da, Redkilerin Elegez Dağındaki yaylalarında doğan Hacı Ömer Şark, Redkiler arasında çok tanınan, zenginliği ve asaleti ile ün yapmış Redkan liderlerinden Hacı Yusuf'un torunudur. Aile ilk olarak Elegez dağından dolayı Alagöz ve Şark soy isimlerini alır, daha sonra Şark olanlar da soy isimlerini Alagöz yaparlar. Baba tarafından çok meşhur bir aileye mensup olan Hacı Ömer Şark, anne tarafından da Redkiler arasında çok meşhur bir aileye dayanır. Hacı Ömer Şark'ın annesi, Redki aşiretinin Kumki kolundan olup, Kumki sülalesinin en bilinen ailesi olan Mala Feqi Hesen ailesindendir. Aslan soy ismini alan Mala Feqi Hesen, Iğdır'ın Hasanhan ve Hıdırlı köylerinden Ağrı Ziro köyüne ve Aşağı Çamurlu köylerine göç ederler.





Aile daha önce yaz aylarında Elegez Dağında, kışları ise Çamurlu köyünde yaşıyordu. Yaz aylarında insanlar hayvanlarını Elegez Dağındaki yaylalara götürmekte zorlandığından, Hacı Ömer'in dedesi Hacı Yusuf Avareş nehri üzerine bir köprü inşa edip, annesi Sonê'nin ismini köprüye verir. Günümüzdeki Çamurlu köyü, Redkanlıların yaklaşık 400 yıllık köyüdür. Köy Redkanlılar tarafından Birinci Dünya Savaşında boşaltılmış, 1950'li li yıllarda Hacı Ömer Şark ve kardeşleri tarafından tekrar yeniden inşa edilmiş.

Hacı Ömer Şark'ın dedesi Iğdır bölgesinin en zengin tüccarlarından biriymiş ancak, 1900'lü yılların başlarında Kürt köylerine saldıran Ermeniler Hacı Yusuf'un tüm malını talan ettikten sonra, aile yoksullaşır. Bu talandan sonra Hacı Yusuf'un 12-13 yaşlarındaki torunu Ömer Şark, at ile köylere gidip, yün, sigara v.b malzemeler satarak çerçicilik yapar. 1913 yılında Sıçanlı köyü civarında Şerqi isimli bir bölgede tipide mahsur kalan Ömer Şark, saatlerce kurtulmaya çalışır. Daha sonra kendisini fark eden bir köylü Ömer Şark'ı bulup evine götürür ancak, o günden sonra bir ayağı topallamaya başlar. Ve o günden sonra Kürtler arasında Eme Topalê ismi ile tanınır.

Redki aşiretinin büyük çoğunluğu, 1924 yılında Hacı Ömer Şark'ın dedesi Hacı Yusuf öncülüğün de Muş'a göç edip, Sorunlar isimli bir köye yerleşirler. Orası Xoyti aşiretinin bölgesi olduğundan, kalabalık Redki aşireti sürekli Xoytilerin lideri Hacı Musa ve akrabaları ile sorunlar yaşayıp, birkaç yıl orada kaldıktan sonra Redkilerin büyük çoğunluğu Iğdır'a geri dönerler. Dönenler arasında Hacı Yusuf'un ailesi de vardır.

EME TOPALÊ, BAŞKÖYLÜ ELİYÊ KELEŞ'İN KIZI HALİME'Yİ İSTER

Redkiler Muş’a doğru göç ettiğinde bazı aileler da Digor, Kağızman, Horasan ve Sarıkamış yönlerine ayrılmışlar. Yıllar sonra bu dağınık gruplar arasında yeniden bir haberleşme imkanı doğmuştu. Yaz aylarında yayla yerinde bir araya gelip hasret giderirlerdi. İşte böyle bir zamanda, 30-32 yaşındaki Eme Topalê, Digor Başköy'den Redkanlı Eliyê Keleş’in (Ali Aydın) kızı Halime’ye gönlünü kaptırır.

Redkanlı Eliyê Keleş, Digor ilçesine bağlı Başkoya Eli Axa isimli köyde ikâmet eden, ismini Kars tarihinin kurtuluşuna yazdırmış yörenin saygın bir ailesindendi.

Bu köyün sakinlerinden Abdullah, Hacı Ömer Şark ailesinin akrabasıdır. Kız kardeşi Xatê, Eme Topalê’nin amcası Hacı Nağdali’ye gelin gelmişti. Eme Topalê, bu akrabalık ilişkisinden yararlanarak, yengesi Xatê’yi devreye sokup, “Abdullah, Hasan Ağadan kız kardeşi Halime’yi bana istetsin” diye ricada bulunmuş. Xatê, Eme Topalê’nin isteğini kardeşine iletmiş. Abdullah, Gücüm yok. En doğrusu sen git Hasan Ağa’yla bizzat kendin konuş” demiş. Xatê, Hasan Ağa’nın huzuruna çıkar: “Kız kardeşini Hacı Yusuf’un torunu Ömer’e istiyorum” der. Hasan Ağa, aile meclisini toplayıp evlilik talebini değerlendirir. Şu görüş öne çıkar:
“Ömer, ayağı sakat topal bir gençtir. Şimdilik kardeşleriyle birlikte işleri evirip çeviriyor, ama ya yarın kardeşlerinden ayrıldığında topal olarak hayatını nasıl kazanacaktı?”
Hasan Ağa, Xatê’yi yanına çağırtır şu kararı iletir:
“Kusura bakma! Aile meclisinin kararıdır. Kızı topal bir gence vermek istemiyoruz” Xatê, Eme Topalê’ olup biteni aktarır. Eme Topalê: “Bu sevgiyi kalbime gömdüm. Bir daha o kızı istemeyeceğim” der. Diğer yandan da ne yapıp edip topal ayağını tedavi ettirmeye karar verir.

Eme Topalê’nin sol ayağının diz kapağında bir eklem sorunu vardı. Dizden aşağısı sallanıyor, hareket yeteneğini azaltıyordu. 1934 yılında tedavi için gereken parayı yanına alıp, İstanbul’da Fransız Hastanesine gider. Alman Dr. Simon’un yaptığı ameliyatla iki kemik kaynaştırılır, böylece diz fonksiyonunu kaybeder Koltuk değnekleriyle dolaşan Eme Topalê, ameliyat sonrası, artık bir bastonla yürüyebilmektedir. Eme Topalê, Iğdır’a döndüğünde, bir akrabası, “Hacı Sano’nun nevesini sana alalım” diyerek öneride bulunur. Eme Topalê, Zero Hanımla evlenir.

  AİLEDEN AĞRI DİRENİŞİNE KATILIM

Ağrı İsyanın gittikçe şiddetlendiği yıllarda (1926-1930) Eski Çamurlu ve civar köyler yasak bölge içine alınınca, Hacı Yusuf ve aşireti, devletin kendilerine iskan yeri gösterdiği Hakveyis köyüne gidip yerleşir. Köyler Kürtlere yasak (Azerilere serbest) ilan edilince, aile çok mağdur olur. Hacı Yusuf Çamurlu köyüne gidip, eski evlerindeki odunları getirip Hakveyis köyünde ev inşa etmek ister ama, askerler kendisine hakaret ederek, onu geri gönderirler. İsyanın sürdüğü yıllarda, Hacı Ömer Şark'ın Kürd milliyetçisi kardeşi Hacı Kasım, Ağrı Direnişine katılır.

Direnişin bitmesinden sonra da Hakveyis köyündeki Azeriler Mamedki aşiretinden bir çobanla dalga geçerek, Ağrı İsyanında neler yaptığını sorarlar. ağrı Direnişine hiç katılmayan Mamedkili çoban, direnişte şöyle yaptım, böyle yaptım diyerek Azerileri güldürür. Bunun Kürtlüklerine yediremeyene Hacı Kasım ve kardeşi Hacı Feyzullah, Mamedkanlı çobanı döverler.


EME TOPALÊ DURUMUNU DÜZELTİR

20 yy’ın başlarında, Kürt köyleri ve yayladaki oba halkı, çay, şeker, sigara gibi ihtiyaçlarını “Çerçi” denilen gezici satıcılardan temin ederlerdi. Bakkal veya buna benzer bir dükkan yoktu. Genç Ömer, aileye yük olmamak için, kendi kaderini kendi eline almış, “Çerçi” işine merak sarıp, ticarete atılmıştı. Uzun dönem çerçilik yapan Hacı Ömer, daha sonra Iğdır bölgesinin tüccarlarından Edê Bey'in koyunlarını Sovyetler Birliğine götürür, büyük servetler elde eder. Zamanla başta Edê Bey olmak üzere, Iğdır'da tüccarlara kendisini kanıtlayan Hacı Ömer, yıllar içerisinde durumunu düzeltip, ailesinin eski günlerine gelmesinde büyük rol oynar. Sonrasındaki yıllarda Diyarbakır gibi uzak bölgelere binlerce koyunluk sürüler götürüp satan Eme Topal, yıllar geçtikçe daha da zenginleşir. Yıllar geçtikçe işleri büyütüp fabrika dahil açan Eme Topalê, Iğdır-Kars ve Ağrı bölgelerinin en zengin şahsiyeti olur.


EME TOPALÊ AĞRI DAĞI YASAK BÖLGESİNİ DELER

1943lü yıllarda Erzurum'a, avukatının yanına giden Eme Topalê, yasak bölgeyi delip Çamurlu köyüne gitmeleri durumunda neler olabileceğini sorar. Bunun üzerine avukat kendisine tapu v.b resmi evrakları getirdiğin de, devlete dava açabileceğini söyler. Daha sonrasında Eme Topal Türk Devletine dava açtığın da, Iğdırlı tüccarlar şöyle derler:

“Eme Topalê dıbêje ezê ordıya romê bıdıme mehkemê. Ewi qafê xwe xwariye! (Şu işe bakın! Topal Ömer kalkmış diyor, ‘Ben Türk Ordusunu mahkemeye vereceğim’. Herhalde kafasını yemiş olmalı!)

Eme Topalê, mahkeme kararıyla 3000 dönümlük tapunun sahibi olur. Yasak Bölge kararının devam ettiği o dönemde Eme Topal, elinde tapusu gururla Edê Bey’in dükkanından içeri girer. “İşte 3000 dönümlük tapum!” “Helal olsun! Helal olsun! Bravo!” diye bağırır herkes.


Mahabad Kürdistan Cumhuriyeti yıkıldıktan sonra, Mela Mıstefa Barzani pêşmergeleri ile beraber Sovyetlere geçer. Burada Redki aşiretinin ileri geleni olan Hacı Ömer ile de görüşür. Mela Mıstefa Barzani'nin ölümünden sonra da, mezarı Hacı Ömer'in torunu Hasan Alagöz'ün Güney Kürdistan'da faaliyet gösteren şirketi tarafından yapılır.

16 yorum:

  1. toprağı bol olsun redki aşiretini bir arada tutan ve bütün sıkıntılarını güğüsleyen hatrı sayılan bir büyüğümüzdü mekanı cennet olsun.

    Salih Timar

    YanıtlaSil
  2. Allah rahmet etsin insallah büyük insandı rediki çok tutan tek Kışı Haci Omer Allah rahmet etsin.

    Nesim İlkan

    YanıtlaSil
  3. Un fabrikası hala duruyor....

    Mehmet Celayir

    YanıtlaSil
  4. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.

    Ali Osman Parlak

    YanıtlaSil
  5. ALLAH RAHMET EYLESİN MEKANI CENNET OLSUN İNŞALLAH.

    Serkan Tayfur

    YanıtlaSil
  6. Nur icınde yatsın deyerlı şahsıyetı.


    Abdulbaki Savaş

    YanıtlaSil
  7. Mekanı cennet olsun büyük insan dedemiz.

    İsmail Karar

    YanıtlaSil
  8. Yazılması çok önemli. Fakat bu tür çalışmalar yapılırken iyi araştırılmalı. Anlatım da büyük eksiklikler var. dedemiz hacı Yusuf ile ilgili eksikler fazla, sözkonusu köprü Aras'ın üzerinde değil, Avareş üzerindedir.Ki, bu köprünün hikayesi uzundur. Yine Dedemin mallarına el koyanlar Ermenilerden ziyade Sovyet devrimine karşı kurulan çetelerdir. Hacı Ömer büyük adamdı ve kürtleri severdi, darda olanı yalnız bırakmazdı. Mekanı cennet olsun. Memet Alagöz/isveçre.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Yukarıdaki yazı yazılırken Hacı Ömer'in Iğdır Sevdası isimli kitaba verdiği bilgilerden yararlanılmıştır.

      Yine de eksik ve yanlış bilgiler var ise, bizi uyarın, düzeltelim.

      Sil
  9. Gundê Kadikişlak da azerîyek tîne sewa mixtarîyê yekî Redkî dikuje. Eme Topal diçe Kadikişlakê dibêje "ez ji vî gundî naçim, heta dengê girîyê dayika azerîyekî neyê guhê min".

    YanıtlaSil
  10. Allah rahmet eylesin mekanı çennet olsun halkına ve milletine sevdali bir liderdi(ismail ABIC)paris

    YanıtlaSil
  11. Slm. Nasılsınız? Bize péra sone resmini gönderebilir misiniz

    YanıtlaSil
  12. Nurettin Çelik9 Mart 2022 11:44

    Mola mustafa berzani elieşref beyin arkadaşı idi ağrıda akrabası türbesi olan şeh abdulrezzak in akrabası şeh ahmeti bedevi torunlarindandir

    YanıtlaSil
  13. Kendisi dedemin öz amcası dedem hacı mezgitin oğlu

    YanıtlaSil
  14. Allah rahmet eylesin

    YanıtlaSil
  15. Herkese selamlar olsun,ben Tuzluca dan Hacı Abdullah Gültekin torunu Abdullah Gültekin nim babam rahmetli hacı Ömer'i hep anlatıyor ve dedemin kadim dostu olduğunu biliyorum ve ailesinden birine ulaşmak istiyorum.05551604731 bu benim cep numaram ulaşırsanız çok sevinirim

    YanıtlaSil