Bizler, Kürtler arası düşmanlıklar canlanmasın diye aşiretler arasındaki savaşları yazmıyoruz. Bu savaşlar anlatılıp, anlatılanın içinde önemli bilgiler olduğunda da yine düşmanlıklar olmasın diye söz konusu savaşları yazıp, yazıyı sansürlüyoruz.
Yani karşı aşiretlerin isimlerini yazmıyoruz. Bu yazımızda ise Redki aşireti ile dört aşiret arasında Hasanhan köyünde olan bir savaşı yazacağız.
Söz konusu bilgiler, Eliyê Mıhê ailesinden Adan Doğan'dan alınmıştır.
"Redki aşiretinin Kumki kolu, Hesexan (Hasanhan) köyünde yaşardı. Yazın Rewan'da, Elegez dağında çadırlarda. Kışın ise Hesexan köyündeki evlerinde yaşarlardı. Yine o yaz Rewan'a giderler. Orada hem kışlık erzak getirirlermiş, hem de yayla olarak kullanırlarmış. Kumkilerden Berfo isimli bir kız, farklı bir aşiretin geliniymiş. Berfo'dan dolayı söz konusu aşiretin bir kaç evi Hesexan'a getirilir. İki Redki köyü olan Hesexan ve Mıllo (Kerimbeyli köyleri arazilerine yerleşirler. Hesexan köyündeki farklı aşiret, Kumkiler köyde değilken gidip Kafırköy'deki bazı sürülerini, akrabaları ile birlikte Hesexan'a getirirler. Herhalde o zaman cerd (baskın) korkusundan Hesexan'a getiriliyorlar. Çünkü o dönem sık sık cerd gelip, ne var ne yok soyup götürürmüş. Koyunları aşiretin içine kadar getirirler. Karşı aşiretin çobanı, kadınların içinde, koyunlarına sürekli şarkı söyler. Redkiler onu bir kaç defa uyarırlar. Dedem Ali ve Evdo, Rewan'dan geliyorlar. Dedem Ali ve Evdo, Rewan'daki Redkilerden önce Hesexan'a geliyorlar. Koyunlar, aşiretin geri kalanı ise arkalarından yavaş yavaş gelir. Dedem Ali ve Evdo'nun geldiğini gören kadın ve çocuklar, onları karşılamaya gidip, meseleyi anlatırlar. Dedem ve Evdo'da gelip, söz konusu aşirete diyorlar "koyunlarınız, sürüleriniz burayı terk etsinler" derler. Mala Şero'dan Sılo ve Kello, silahlarını kuşanıp, söz konusu aşiretin koyunlarını köy arazisinin dışına sürüyorlar. Karşı aşirette birkaç gün öncesinden uyarıldığından, hazırlıklılar. Üç-dört kişi Sılo ile Kello'nun yolunu kesip, "kim size koyunları köyden sürün dedi?" Diyince, bunlarda "Eliyê Mıhê dedi" diyince, bunlarda diyor " Kellê bavê Eliyê Mıhê nım, Eliyê Mıhê buye qoçê vi welati?" (Eliyê Mıhê'nin babasının kellesini..... Eliyê Mıhê bu ülkenin koçu mu olmuş) derler. Bunlar küfür edince, Sılı ve Kello'da onlara küfür edip, aralarında savaş çıkar. Sılo ve Kello silahlarını sırtlarından indirene kadar, karşı taraf ikisini de vurur. Redki aşiretine, Kumki koluna haber gelir. İki tarafın arasında savaş çıkar. Bırê Ezmê ailesinden Mıhê Feqi, avcıymış, çok nişancıymış. O vurulur, karşı taraftan da bir kaç kişi vurulur. Karşı aşiret köyü terk edip, aileleri, kadınlar, çocuklar köyde kalır. Kumkiler o kış karşı tarafın kadın ve çocuklarına sahip çıkarlar. Onları köyden kovmazlar. Bahar oluyor, Berfo'nun kayını köye gelip, yaylaya çıkmak için kazıkların başını yapar. Kazıklar (sıng) ile yaylaya çıkarlarmış. Berfo'da kayınına diyor "amcam vuruldu, akrabalarım vuruldu. Fazla dama çıkma." Buda diyor "Kumkilerin atacağı kurşun gelsin benim kıçıma değsin." Berfo'da dedemin evine gelip, diyor hal mesele böyle. Dedem, Hamit'in babası İsmail'i çağırır, bir ara Karstaydı. İsmail gider aynı dediği şekilde, onu kıçından vuruyor, kurşun ön tarafından çıkıyor. Sonrasında yine savaş çıkıyor, karşı taraftan bir kaç kişi ölünce köyü tamamıyla terk ederler. Sonrasında ise üç aşiret (g.m.q.) birleşip gelip Kumkilerin talanını kaldırıyorlar (söz konusu aşirette bunlara dahildir). Kumkiler Karasu'nun ağzını tutup, mevzilerini yaparlar. Onlarda karşı tarafta, suyu geçemiyorlar. Burada savaşıyorlar. Kumkiler bakıyorlar ki olmuyor, Kıraçbağ'dan Redki aşiretinin Malbat kolundan olan Mala Heci Ozman ailesi Nahçıvan'a, Şerur'a gidip, Ecem (Azeri) askerinden bir adet makineli tüfek satın alıyorlar. Makineliyi de İbrahimê Ezo çalıştırıyor. Ondan başkası o silahtan anlamıyormuş. Bir şeridi kamışlara tutup, tarıyorlar. Eliyê Mıhê gidip, Heci Ozman'a diyor "otuz tane cenaze gördüm." Heci Ozman'da diyor "öyleyse yollarını açın, bırakın kaçıyorlarsa, kaçsınlar." Böylece sağ kalanlar kaçıp kurtuluyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder