1 Kasım 2021 Pazartesi

Zerif Xatun Olayı ve Êzdi Kürtlerin Redkilere Sığınması

Van Ebex bölgesinde, Êzdi Kürtlerin liderliğini Çoban Ağa yaparmış. Gerçek ismi Miro olan Çoban Ağa, öncesinde çobanlık yaptığından ona Çoban Ağa denilmiş.
Bir gece dağda koyunların önündeyken bir Osmanlı komutanı askerleri ile yanına gelir. Fakir Çoban Ağa onlara koyun eti pişirmek ister, komutan sadece koyun ciğeri yiyeceğini söyler. Çoban Ağa'da bir kaç koyun kesip, etini askerlere, ciğeri de komutana verir. Bu cömertlik karşısında duygulanan komutan, Çoban Ağa'ya altınlar verip, bir kağıda birşeyler yazıp, uygun bir gününde padişahın yanına git der. Aradan biraz zaman geçtikten sonra, Çoban Ağa padişahın yanına gider, kağıdı verir. Padişah kendisine ağalık nişanı verip, onu Ebexe bölgesindeki Êzdi Kürtlerin ağası tayin eder. Bu alınan nişandan sonra, ona Çoban Ağa denilir. Mertliği ve yardımseverliği ile zamanla hem Müslüman hem de Êzdi Kürtler tarafından büyük saygı görür. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra, bu sefer Çoban Ağa'nın oğlu Kok Ağa babasının yerine ağalığı devralır.

Kok Ağa'da aynı babası gibi sevilen, saygı gören bir insandır. Kok Ağa'nın kızı Zerif Xatun'un güzelliği bölgede bir efsane gibi anlatılır. Birçok Kürt ağa ve beyi Zerif Xatun'u oğluna almak ister ama, Êzdi Kürtlerin dinlerine göre Êzdi inancına mensup olmayan biri ile evlenilmez. Bundan dolayı kimler Zerif Xatun'u istiyorsa, vermiyorlar.

Bölgedeki Heyderi Aşireti ağaları da Zerif Xatun'u isteyip, onlara da verilmeyince, kaçırma kararı alırlar. Birgün Müslüman Kürtlerin bir düğünü olur, Êzdi-Müslüman bütün Kürt ağa ve beyleri davet edilir. Bir hizmetkar (xulam) Zerif Xatun'un en baş köşede oturan babası Kok Ağa'nın elini öpme bahesi ile, tezbihini çalar. Tezbihi alıp, götürüp Zerif Xatun'a "baban seni çağırıyor. Buda tezbihidir. Sen inan diye gönderdi" diyip, Zerif Xatun'u alıp düğüne getirirler. Zerif Xatun'u düğünde gören babası Kok Ağa, meselenin farkına varır.

Kok Ağa bir atlıyı Çubuklu köyüne gönderip, Êzdi Kürtlerin bir başka lideri olan Xetip Ağa'dan yardım istemesini söyler. Xetip Ağa'ya haber verildikten sonra, Xetip Ağa* hemen silahlı bir ordu oluşturur. Bunlardan bir kaçı Pir Qelender, Çoloyê Nasır ve Şemski aşireti ileri geleni Brahim Ağa'dır.

Bugün Çemê Xunê (Türkçe anlamı kan deresi) denilen nehrin kenarında öyle bir savaş çıkar ki, yüzlerce insan ölür. O kadar insan ölür, o kadar kan akar ki, nehrin suyu kırmızıya boyanır. Ve o günden sonra o nehre, Çemê Xunê denilir. Bu büyük savaştan sonra, Êzdi Kürtler Ebex bölgesini terk edip, Ağrı ve Iğdır sınırlarında bulunan Sineg bölgesine, Redki aşireti beyi Hıseyin Ağa Çongdeve'nin (ö. 1842) yanına giderler. Hıseyin Ağa onlara sahip çıkıp, köylere yerleştirir.

Daha sonra buralardan bugünki Ermenistan sınırlarında, Müslüman Kürt aşiretlerinin ve Azerilerin terk etmek zorunda kaldıkları köylere göç ederler. Kok Ağa'nın oğlu Emer Ağa, Ermenistan'da Stêpavan şehrine yakın bir yerde bir kale inşa eder. Günümüzde oradaki kalıntılara "Kela Emer Axê" denilir. Kok Ağa'ın soyu ise Mirek köyüne yerleşir. Daha sonra Mirek köyünün ilerisine yeni evler inşa edip, oraya "Gundê Axê" (Türkçesi Ağanın köyü) ismini verirler.


Yukarıda adı geçen Êzdi Kürtleri liderlerinden Xetip Ağa'dan sonra, yerine oğlu Cangir Ağa geçer. Zerif Xatun savaşından uzun yıllar sonra, onlar da bölgedeki Ermenilerle birlikte Ermenistan'a göç ederler. Erivan göçmeni Redki aşireti yaşlılarının anlatımlarına göre; Cangir Ağa 1918 yılında Ermeniler ile birlikte Erivan'a göç ettikten sonra, Cangir Ağa ve Ermeni liderlerinden Xaçatur Ağa ve Patnos Ermenilerinden Kurd Qazo öncülüğünde Redkilerin ve diğer Müslüman Kürt aşiretlerinin köylerine saldırılar yapıp, büyük zulümlere imza atarlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder