2 Mayıs 2019 Perşembe

Bir çok köye dağılmış Redkanlı bir aile

Aşağıda bir çok köye, hatta şehre ve hatta ülkeye dağılmış Redkanlı bir aileden bahsedeceğiz. Bu ailenin tarihi, dolaylı olarak bütün Redkilerin tarihidir. Çünkü Redkanlı bir aile bunları yaşamışsa, diğerleri de bunlara yakın şeyler yaşamıştır. Çünkü hem sürekli aynı bölgelerde yaşamışlar, hemde göçlerde, hep beraber göç etmişler.

Evet anlatacağımız aile, Mala Zêdka'dır (Zêdka ailesi,Türkçesi ile Eleşkirt ailesi, Eleşkirtli aile). Zêdka, bugün ki Ağrı Eleşkirt'in Kürdçe ismi olup, hala da Kürdlerce bu isim kullanılmaktadır. Redki aşiretinin Kumki kolundan olan Mala Zêdka, diğer Redkiler Rewan'dan gelmeden önce gidip Zêdka'ya yerleşirler. Uzun bir süre Zêdka (Eleşkirt)'da kalıp, daha sonra tekrar Rewan'a geri dönerler ama, Zêdka'dan gittikleri için artık Mala Zêdka ismi ile tanınırlar. Mala Zêdka ismi bugün de halkça kullanılmaktadır.




Dün Kars Sêlım (Selim)'ın Eskigazi köyünden Osman Yusufoğlu ile konuştum. 70 yaşını deviren Osman amca, İstanbul'da oturuyor. Ailesi ve Redkiler hakkında geniş bilgilere sahip olan Osman amcanın anlatımına göre; Mala Zêdka, Redkiler henüz Rewandan gelmeden önce, oradan gelip,  uzun bir dönem Zêdka'ya yerleşiyorlar. Daha sonra aileden dört kardeş ve kardeşlerin aileleri olarak Zêdka'dan İran'a, oradan tekrar Rewan'a göç ederler. Bir müddet Rewan'da, Erivan şehrinin 120 km kuzeybatısında bulunan Gomrî (Gümrü) şehrinde ve Varanso'da (yada Varankso) kalırlar (buralar onların eski yerleşim yerleridir). Buralarda da bir müddet kaldıktan sonra, Kars Sêlım'e göç ederler. Sêlım'de bir müddet kaldıktan sonra, bir sünnet düğünleri olur. Kardeşlerden biri, içinde et pişen kazanlardan birini açıp, içinden bir parça et alır. Bunu gören abisi, gelip arkadan kardeşine bir tokat atıp, "neden yiyorsun? bırak önce misafirler yesin, sonra sen yersin" der. Bu tokat üzerine o küçük kardeş, diğer kardeşlerine, "Ben Rewan'a geri dönüyorum, siz geliyormusunuz, yoksa gelmiyormusunuz? diyip, ailenin bir kısmını alıp, Rewan'a doğru yola çıkar. Rewan'a giderken Kars yakınlarında bir handa eşi doğurur, bir oğlu olur ve ismini Heci koyarlar. Bunlar gidip Kızıl Kürdistan'a (Karabağ) yerleşirler.  Gittikten dört ay sonra, Türkiye-Ermenistan sınırı çekilir. Ve artık ne bu taraftakiler gidebiliyor nede o taraftakiler gelebiliyorlar.

Bu şekilde kırk yıl boyunca bir birlerinden haber alamayıp, birbirlerini kaybederler. Uzun yılları alan, meşakkatli uğraşlardan sonra, kırk yılın sonunda birbirlerini bulurlar.

Ailenin bir kısmı Türkiye'de, bir kısmı Rewan'da kalarak ikiye bölünür. Ama sadece ikiye bölünmekle kalmayıp, orada ve burada da parça parça olurlar; Sêlım'den küsüp geri gidip, tarihi ismi ile Kızıl Kürdistan bölgesine (bugün ki ismi ile Karabağ) yerleşen aile, Ermeni-Azeri savaşının ortasında kalarak, büyük bedeller verir. Aslında savaşın ortasında kalmaktan ziyade, başta Redkili Kürdler olmak üzere, Kürdlerin atalarının yurdu olan Kızıl Kürdistan'ı, Kürdlerden arındırmak için iki tarafta bilinçli olarak Kürtleri öldürür. Mala Zêdka ailesinden üç-dört genç öldürülür, evlerine, arazilerine el konularak, yüzlerce yıllık topraklarından kovulurlar.

Kızıl Kürdistan'ı terk etmek zorunda kalan Mala Zêdka'nın aile fertleri, can havleriyle her biri bir yere kaçar ve bir kez daha parça olurlar, Osman amcanın deyimi ile "pereng perengî" olurlar. Ailenin bir kısmı Gürcistan'a (Dumanis ilçesi Kizilkilisa köyü), Aile şuan yaklaşık 80 evdir. Sibirya, Bakü, Tiflis gibi yerlere dağılmışlar.

Kürdler sahipsiz bir halk olduğu için tarih boyunca yaşadığı her yerde büyük zulümlere, baskılara maruz kalmıştır. Kürdlüğün kalesi konumundaki Redkiler, bu acıların en büyüklerini yaşamıştır; Yüzlerce yıllık ata yurtları Rewan'ı, Elegez'i, Kızıl Kürdistan'ı bırakıp Osmanlı'ya kaçarlar. Kaçış serüveninde hem açlık ve hastalıklara, hemde Çemê Kur (Kura), Avareş ve Erez nehirlerine yüzlerce kurban verirler. Osmanlı'da ve devamı olan Türkiye'de de benzer zulümlere maruz kalırlar ama, hiç bir zaman Kürdüklerinden ödün vermezler. Bugün de gerek Ağrı'da, gerek Kars, Iğdır ve Ardahan'da Kürdistan özgürlük mücadelesi saflarına en aktif şekilde katılım sağlarlar.

Tekrar Mala Zêdka'ya gelelim; Moskova, Gürcistan ve Azerbeycan'a dağılan aile fertleri, baskılar, zulümler ve hakaretler sonucunda çok yıpranır ama, hiç bir zaman pes etmeyip, dize gelmez. O tarafta kalan aile fertleri hala da yukarı da isimlerine değindiğimiz üç yerde yaşıyor ve Kuzey Kürdistan'daki akrabaları ile irtibat halindeler.


Kuzeydeki Mala Zêdka aileleri nerelere dağıldılar?

Kuzeydeki Mala Zêdka ailesi zaman içerisinde büyüdükçe büyüdü ve Kars, Iğdır, Ağrı, Muş ve Erzurum'a dağıldılar. Aile ilk olarak Sêlım'den, Sêlım'ın Eskigazi köyüne yerleşir. Daha sonra aile büyüdükçe, bir kısmı Eskigazi'de kalmak şartı ile, bir kısmı Muş Bulanık'ın Arincik köyüne (Aslan ve Bulut ailesi), bir kısmı Muş Oğank köyüne (Tuncer ailesi), bir kısmı Ağrı Eleşkirt'in Dahar (Gültekin ailesi) beldesine, bir kısmı Iğdır'ın Evci köyüne (Malgaz ve birkaç aile daha), bir kısmı Iğdır'ın Kerimbeyli köyüne (köydeki birçok aile), ve bir kısmı da Erzurum Karaçoban'ın Duman (Mala Heci Heso "Hesen Çavuş" (soy isimleri Taş) ailesi) köyüne yerleşir. Hatta Rus saldırıların da Maraş Göksun'a kaçıp, oraya yerleşen aileler de var.

Yukarıdaki köylerin tamamı, Mala Zêdka ailesinin bu tarafta kalan kardeşlerinin çocuklarından meydana geliyor. Bu kardeşlerin birde amca çocukları var ki, en az yirmi köyde yaşıyorlar.

Yazının girişinde de belirttiğimiz gibi, bu aile Redki aşiretinin Kumki kolundandır. Kumkilerin tamamı dokuz-on babada birleşip, Kumkilerin ilk evinin Mala Feqî Hesen ailesi (Feqî Hesen'in evi) olduğu söylenir. Daha sonra nüfus arttıkça aileden ayrılmalar olup, yeni aileler meydana gelir. Feqî Hesen'in çocukları günümüzde Ağrı'nın Ziro köyünde ve Ziro'nun Yekmal mezrasında yaşıyorlar. Aslan soy ismini alan aile, diğer Redkiler gibi Rewan-Elegez kökenlidir. Hatta cumhuriyet yıllarında Ermenistan devleti tarafından aileye haber verilip, gidip Elegez dağındaki yaylarına sahip çıkmaları istenir ama, aile bunun bir tuzak olabileceği şüphesi ile gidip oradaki topraklarına sahip çıkmaz.


Kumki isminin hikayesi:

Son olarak Kumki isminin hikayesini anlatıp, yazıyı sonlandırmak istiyorum; Kürtçe bir kelime olan kum'ın Türkçe anlamı, tekke, külâhtır. Rivayete göre; Kumkilerin babası kel bir insanmış. Kelliğinden dolayı yaz kış demeden, başından hiç külâhını çıkartmaz mış. Külâhını başından hiç çıkartmayan bu adam, külâhı ile tanınır ve ailesine Kumki (tekkeliler-külâhlılar) ismi verilir.


Yazan: Zimanê Dîrokê
10.02.2017



7 yorum:

  1. Galiba Kumki yeni bir koldur. Hepsi yakın akraba olduğuna göre.

    Bir Redki büyüdüğünden duymuştum. Kumkilerin babası Redki aşiretinin Çekemi kolundanmış.

    YanıtlaSil
  2. Gerçekten bu gençler de yazıyor. Helal olsun size, sizden önce Redkiler ile ilgili tek bir yazı yoktu. Redkiler sizin kıymetinizi bilmeli. Maddi manevi her türlü destekte bulunmalı.Sizlerle tanışmak isterim.

    YanıtlaSil
  3. Ağrıda bazı Kumki köyleri;

    Ziro
    Yekmal
    Kazlı (Qazî)
    Poxana
    Malxas
    Paşvan
    Keşîşê Elî Begê (Kaya ailesi)

    Ayrıca Bekıri olarak bilinen Evdê köyünde de Kumkiler var.

    Başka köylerde de vardır ama ben bu kadarını biliyorum.

    Bir çok Redki köyü de hangi koldan olduğunu bilmiyor.

    YanıtlaSil
  4. Hakan Çiçek: Guzel paylasim eskiler de ne kadar kotu sartlar gecirmisler suan her biri bir yerde masallah retkanlar cogalmisda cogalmis

    YanıtlaSil
  5. kumki lerin dedesi kuzuya kumi ile süt verdiği için kumki dediğini büyüklerimiz bize anlatirdi
    faruk yıldırım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kum ile hayvanları kovaladığı için bu ismi almış diyenler de var.

      Sil
  6. Merhaba biz ardahan hoçvan sığırpetliyiz ardahan il olmadan önce ilçemiz göle ilimiz kars mış ailemiz avareşten gelmiş bizler kürdüz avareş konusunda bilgi almak istiyorum saygılarımla

    YanıtlaSil